29 Ocak 2011 Cumartesi

Hz. Hıdır Ziyareti -III / ADANA -Seyhan

Türbenin Yeri: Adana ili Seyhan ilçesinde makamı vardır.

Hz. Hıdır Kimdir: Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak belirtilmiştir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdırellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır.
Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de bir çok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir.

Ziyaret Nedeni: Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla ve sıkıntılarından kurtulmak için gelinir. Adak olarak günlük yakılır.

Menkıbeler: 1-) Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır.

2-) Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. 

3-) Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır.

4-) Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır.  

Kaynakça: Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

28 Ocak 2011 Cuma

Hz. Hıdır Ziyareti -II / ADANA -Seyhan -Dağlıoğlu Mahallesi

Türbenin Yeri: Adana ili Seyhan İlçesi Dağlıoğlu Mahallesinde makamı vardır.

Hz. Hıdır Kimdir: Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak belirtilmiştir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdırellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır.
Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de bir çok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir.

Türbenin Durumu: Bu ziyaret yeri unutulmaya yüz tutmuştur ve sadece mahalle sakinleri tarafından ziyaret edilir.

Ziyaret Nedeni: Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla ve sıkıntılarından kurtulmak için gelinir. Adak olarak günlük yakılır.

Menkıbeler: 1-) Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır.

2-) Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. 

3-) Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır.

4-) Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır.  

Kaynakça: Prof.Dr Erman Artun – Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

26 Ocak 2011 Çarşamba

Hz. Hıdır Ziyareti -I / ADANA -Seyhan -Mıdık Mahallesi

Türbenin Yeri: Adana İli Seyhan İlçesi Mıdık Mahallesinde makamı vardır.

Hz. Hıdır Kimdir: Hz. Hızır olarak da bilinen Hz. Hıdır, Musa peygamber döneminde yaşamış bir veli veya bir peygamber olarak bilinmektedir. Kuran’da ismi açıkça geçmeyen ama “kullarımızdan bir kul” olarak belirtilen kişin Hz. Hıdır olduğu söylenmektedir. Hz. Hıdır zamanında yaşadığı kurak yerin yemyeşil olması sebebi ile 6 mayıs günü İlyas peygamber ile buluşmasının simgesi olan Hıdırellez Günü bahar bayramının başlangıcı olarak kutlanır.
Darda olanların yardımına koşması ile bilinen Hz. Hıdır’ın Türkiye’de bir çok makamı vardır. Hızır gibi yetişmek deyimi, bu inançtan gelir.

Ziyaret Nedeni: Hz. Hıdır ziyaretine çeşitli hastalıklarına şifa bulmak amacıyla gelinir. Ziyaretçiler mevlit adağında bulunurlar, kurban adarlar ve günlük yakarlar.

Menkıbeler: 1-) Hz. Hıdır ziyaretleri makamdır. Bu makamlar genellikle ya rüyasında veya geceleri mezarın olduğu yere veya herhangi bir yere nur indiğini görürler. Nur inen yere türbe inşası yapılır. Çevresindeki kişileri de bu inanca dahil ederler ve türbe yapılır.

2-) Rüyayı gören kişi rüyada gördüğü kişinin nurunun hangi veliye ait olduğunu göremezse, bu kişinin Hz. Hıdır olduğuna delalettir ve onun makamı yapılır. 

3-) Ziyaretlerde yatan veya yattığı düşünülen kişiler canlıymış gibi kabul edilmektedir. Bu nedenle saygısızlık yapmamak amacıyla ziyarette sandukanın bulunduğu odada uyunmamaktadır. Uyuyan kişi yarı ölü olur yaptığını bilmez inancı, bilmeden bile olsa kişinin uyurken yapacağı saygısızlığı baştan önlemiş olmaktadır. Mıdık Köyün’deki ziyarette bu saygısızlık olursa, Hz. Hıdır’ın gelen ziyaretçiyi kovacağına inanılır. Bu yüzden uyuma yeri olarak, türbenin yanında ayrı bir oda vardır.

4-) Hz. Hıdır türbesinin yanında bulunan ağaçların, Kadir Gecelerinde sabaha kadar namaz kıldığına inanılır.   

Kaynakça: Prof.Dr Erman Artun – Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

22 Ocak 2011 Cumartesi

Yedi Kardeşler Türbesi -II / ADANA -Karataş -Küçükkarataş Köyü

Türbenin Yeri: İki adet Yedi Kardeşler Ziyareti vardır. Bahsi geçen ziyaret Adana ili Karataş ilçesi Küçükkarataş Köyündedir.
Yedi Kardeşler Türbesi
Yedi Kardeşler Kimdir:  Yöre halkının çok tanrılı bir dine inandığı bir dönemde al­tı kardeş, halkı tek tanrılı bir dine davet etmişler. Bu kardeşlere sadece bir çoban inanmış. Yöre halkı, altı kardeş ile onlara inanan çobanı öldürüp, palamut ormanlarının içine altısını da gömmüşler. Sonra halk Allah'ın bir olduğuna inanınca, bu yedi kişinin kıymetini bilmiş ve şimdiki türbelerini yaptırmışlar. Bundan dolayı buraya Yedi Kardeş Ziyareti deniliyor.
Ziyaret Nedeni: Türbeye gelenler çocuk sahibi olmak için ve çeşitli hastalıklardan şifa bulmak için ve çeşitli sıkıntılarından kurtulmak için ziyaret ederler. Ziyarete gelenler mum adağında bulunurlar ve günlük yakarlar.

Menkıbeler: 1-) Yedi Kardeşler Türbesinde ise yedi ermiş kardeşin bir gün uyurken üzerlerine nur iner. Kısa bir süre sonra aynı yerde aynı anda ölen kardeşlerin bulunduğu yere türbe yapılmıştır.

2-) Yedi Kardeşler Ziyareti ile ilgili olarak anlatılan yaygın bir efsaneye göre de Kıbrıs Barış Harekâtı'nın başladığı gece, yedi tane olan mezarlardan yeşil sarıklı yedi kişinin Kıbrıs yönüne uçtuğu görülmüştür. Savaşın devam ettiği günlerde de yedi yeşil sarıklı kişinin, çarpışmaların en ateşli yerlerinde savaştığı görülmüştür.

Kaynakça: Yrd. Doç. Dr. Nilgün Çıblak – Çukurova’da Halk Hekimliği ve İlgili Uygulamalarda Eski Türk İnançlarının Etkileri / Yard. Doç. Dr.  Refiye Şenesen – Adana’da Ölüme ve Mezara Bağlı Efsaneler / Prof.Dr Erman Artun – Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / www.turkmedya.com 

Taylan Köken

20 Ocak 2011 Perşembe

Yedi Kardeşler Türbesi -I / ADANA -Seyhan -Mıdık Mahallesi

Türbenin Yeri: İki adet Yedi Kardeşler Ziyareti vardır. Bahsi geçen ziyaret Adana ili Seyhan ilçesi Mıdık Mahallesinde Akkapı Asri Mezarlığının yanındadır.   

Yedi Kardeşler Kimdir: Yedi Kardeşler Ziyareti için kaynaklarda geçen isimlerden bazıları şöyledir; Şeyh Yusuf El-Hakim, Şeyh Abdurrahman El-Harabi, Şeyh-ül Kalia El-Hakim’dir.

Türbenin Durumu: Ziyarete ismini veren yedi kardeşin mezarı türbenin bahçesinde bulunmaktadır. Türbenin içinde iki tane sanduka vardır. Bu sandukalardan birinde, eskiden hekimlik yapan birinin yattığına inanılmaktadır.
Yedi Kardeşler Türbesi
Ziyaret Nedeni: Yedi Kardeşler Türbesi özellikle Arap Aleviler tarafından ziyaret edilmektedir. Türbeye gelenler çocuk sahibi olmak için ve çeşitli hastalıklardan şifa bulmak için ziyaret ederler. Hastalıklarından kurtulmak isteyenler, geceleyin ziyarette yatmaktadırlar. Ziyarette adak olarak kurban kesilmekte, günlük yakılmaktadır. 

Menkıbeler: 1-) Yedi Kardeşler Türbesinde ise yedi ermiş kardeşin bir gün uyurken üzerlerine nur iner. Kısa bir süre sonra aynı yerde aynı anda ölen kardeşlerin bulunduğu yere türbe yapılmıştır.

2-) Türbeye giden bir kadının çocuğunun yanan eli, dualar sonucu iyileşir.

3-) Yedi Kardeş Ziyareti ile ilgili anlatılan bir efsaneye göre, ailesi ile birlikte yaşayan bir gurbetçi kadın kanser olmuş. Almanya'daki doktorları dâhil kendisini kimse tedavi edememiş ve kısa bir ömrü kaldığı düşünülerek memleketi olan Adana'ya gönderilmiş. Kadını yakınları son çare olarak hasta olan kişilerin iyileşmek için geldiği Yedi Kardeşler Ziyaretine getirmişlerdir. Üç hafta üst üste gelerek geceyi ziyarette geçirmişler. Üçüncü hafta gece uyurken kadının rüyasına veli gelmiş ve "Seni ameliyat edip sağlığına kavuşturacağım. Fakat buna çevrendeki kişilerin de inanması için ameliyat ipini üzerinde bırakacağım" demiş. Sabah kalktığında kadın yattığı yatağın kan içinde olduğunu görüp hemen bluzunu açıp göğsüne bakmış. Kadının göğsünde taze bir ameliyat izi varmış. Doktora götürülen kadının tedavi olduğu ve artık rahatsızlığının kalmadığı tespit edilmiş. O zamandan sonra kadın ve eşi her yıl Adana'ya geldiklerinde iki kurban birden kesiyorlarmış.

Kaynakça: Yrd. Doç. Dr. Nilgün Çıblak – Çukurova’da Halk Hekimliği ve İlgili Uygulamalarda Eski Türk İnançlarının Etkileri / Yard. Doç. Dr.  Refiye Şenesen – Adana’da Ölüme ve Mezara Bağlı Efsaneler / Prof.Dr Erman Artun – Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / http://www.kesfetmekicinbak.com/

Taylan Köken

18 Ocak 2011 Salı

Çoban Dede Türbesi / ADANA -Çukurova -Karslı Mahallesi

Türbenin Yeri: Çoban Dede yatırı Adana İli Çukurova İlçesi’ne bağlı Karslı Mahallesinde, Seyhan Barajının yanındaki tepelik alandadır.
Çoban Dede Türbesi
Çoban Dede Kimdir: Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Çoban Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Gerçek ismi hakkında bilgi yoktur. Mezarının bulunduğu yerde çobanlık yaptığı söylenmektedir. 33 yaşında vefat ettiği belirtilmektedir.
Çoban Dede Türbesi
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Ali Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır.
Çoban Dede Türbesi
Türbenin Durumu: Çoban Dede’nin türbesi 1970’li yıllarda onarım görmüş, fakat tekrar bakımsız bir durumdayken, 1981 yılında Ayşe Ökmen tarafından bugünkü haliyle yeniden yapılmıştır. Türbenin içinde Çoban Dede’nin betonla sıvanmış ve üzeri yeşil  bezlerle, bayraklarla süslenmiş mezarı bulunmaktadır.
Çoban Dede Türbesi
Türbenin bulunduğu tepeye bir merdivenle ulaşılır. Tepeden süzülen yapay bir şelale yaratılmıştır. Türbenin bulunduğu yer ve çevresi belediye tarafından mesire yeri olarak düzenlenmiştir.
Çoban Dede Türbesi
Ziyaret Nedeni: Çoban Dede’yi sevap kazanmak isteyenler, çeşitli dilekleri olanlar, sinir ve ruh hastaları, görme özürlüler, çocuğu olmayanlar, ev sahibi olmak isteyenler ve sınıf geçmek isteyenler ziyaret etmektedir. Ağaçlara çaput bağlamak, kilit asmak, mum yakarak adak adarlar. Adakları yerine gelen ziyaretçiler kurban keserler, mevlit okuturlar, lokum ve helva dağıtırlar.
Çoban Dede Sandukası
Menkıbeler: 1-) Ali Dede, Adana’da yaşar, geçimini ayakkabı imalatı ile sağlarmış. Kardeşi Çoban Dede dağda yaşar geçimini hayvancılıkla sağlarmış. Bir gün Çoban Dede koyunlarını sağdıktan sonra, sütü bir mendilin içine koyup kardeşi Ali Dede’nin ziyaretine gider. Çoban Dede kardeşinin yanına gelince onun bir kadının ayakkabı ölçüsünü aldığını görür. Ali Dede kadınlarının çıplak topuklarına bakınca, kerameti sona ermiş ve mendildeki süt akmaya başlamış. Bu durumu gören Ali Dede kardeşine seslenmiş: “Sen git dağda çobanlık etmeye devam et! Dağda koyunların içinde keramet sahibi olmak kolay, zor olan insanların içinde keramet sahibi olmaktır."

2-) Çoban Dede geçimini bir ağanın yanında çobanlık yaparak sağlarmış. Çoban Dede’nin ağası hac ziyaretine gider ve Mekke’de iken canı köfte ister. Bu durum Çoban Baba’ya malum olur ve ağanın karısına köfte yapmasını söyler. Köfteleri yapan hanımdan alıp göz açıp kapayıncaya kadar köfteleri Mekke’ye ulaştırır. Ağa hacdan dönünce Çoban Dede’nin kerametine inanır.

3-) Çoban Dede’nin zor durumda olanlara yardım ettiği hususunda bir çok hikaye vardır. Çoban Dede’nin rüyalarına girdiğini söylemektedirler. Örnek bir hikaye türbeyi bugünkü haliyle yaptıran Ayşe Ökmen’den aktarılmıştır. Ökmen eski haliyle olan türbeyi ziyaret etmiş ve Çoban Dede’den ev istemiştir. Eğer isteğine kavuşursa onun türbesini yeniden yapacağını söylemiştir. Kısa zamanda eve ve paraya kavuşan Ökmen adağını unutmuştur. Bir gece rüyasında Çoban Dede’yi görür. Rüyada Çoban Dede Ayşe Ökmen’e dileğini hatırlatır. Ayşe Ökmen’de yeni türbeyi hemen yaptırır.

4-) Adnan Menderes Bulvarı yapılırken yol Çoban Dede’nin bulunduğu tepeye kadar gelmiş. Mühendisler yolun düzgün olması için tepenin yıkılmasını söylemişler. Ne yapılmışsa tepe bir türlü yıkılamamış. Sonra Çoban Dede işçilerin, mühendislerin rüyasını girerek tepenin yıkılmasına mani olmuş.

5-) 1945’li yıllarda şehrin dışında kalan türbe etrafında balık tutmak ve avlanmak için türbe yakınına avcılar gelirmiş. Türbe yakınında avcılar ne yaparlarsa yapsınlar, ağaç üzerlerindeki kuşları vuramazlarmış.  
  
Kaynakça: Hatice Özcan – Halkın Çoban Dede’den Beklentilerinin Psikolojik Nedenleri (2007) / Kutlu Özen – Adana Yöresindeki Üç Adak Yeri / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / Prof.Dr Erman Artun – Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Prof.Dr. Erman Artun – Adana’da İnanç Merkezleri ve Bunlara Bağlı Kültür Değerleri

Taylan Köken

16 Ocak 2011 Pazar

Sadık Sultan Türbesi / ADANA -Yüreğir -Solaklı Beldesi

Türbenin Yeri: Sadık Sultan’ın Türbesi Adana Yüreğir İlçesi yolunda bulunan Solaklı Beldesine 2km uzaklıktadır.

Sadık Sultan Kimdir: Bazı kaynaklara göre Sadık Dede olarak da bilinen Sadık Sultan Abdülkadir Geylani tarafından Bağdat’tan Adana yöresine kardeşleri tarafından gönderilmiştir. Hakkında fazla bilgimiz yoktur.  
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Yoğurt Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali DedeBulamaç Dede ve Sultan Abla’dır.

Ziyaret Nedeni: Sadık Sultan’ı çocuğu olmayanlar, çeşitli hastalıklar için şifa arayanlar ziyaret eder. Adak olarak türbeye bebek patikleri, bebek saçları asılmakta, mum ve günlük yakılmaktadır.


Menkıbeler: Sadık Sultan Ziyareti ile ilgili anlatılan hikâyeye göre, bir gece iki hırsız ziyaretin halılarını ve ziyarete gelen kişilerin bakımında kullanılsın diye para attıkları kasayı soymak için türbeye girerler. Değerli ne varsa aldıktan sonra türbeyi terk etmek için kapıyı bulamamışlar. Sabaha kadar türbenin içinden çıkmak için kapıyı aramışlar ama hangi yöne gitseler duvarla karşılaşmışlar, çaldıkları eşyaları yerlerine koyduktan sonra kapının kendiliğinden açıldığını görüp koşarak ziyaretten çıkmışlar.

Kaynakça: Hatice Özcan – Halkın Çoban Dede’den Beklentilerinin Psikolojik Nedenleri (2007) / Prof.Dr Erman Artun – Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

14 Ocak 2011 Cuma

Bilal-i Habeş Ziyareti / ADANA -Seyhan -Kayışlı Köyü

Türbenin Yeri: Bilal-i Habeş Ziyareti Adana Merkeze 40 km uzaklıktaki Kayışlı Köyü’ndedir. Ziyaret Bilal-i Habeş’in makamıdır.

Bilal-i Habeş Kimdir: Bilal-i Habeşi diğer adı Bilal bin Rebah’dır. 581 yılında Mekke’de doğmuştur. İslamiyet’i kabul eden ilk yedi kişidendir. Müslümanlığı seçtiğini öğrenince sahibi Ümeyye bin Halef tarafından dinden dönmesi için işkence yapılmıştır. Bilal işkenceye karşı göstermiş olduğu dirençle Müslümanları etkilemiştir. İşkencelere üzülen Ebu Bekir tarafından kurtarılır. Peygamberimiz ile birlikte yan yana tüm savaşlara katılmış, Medine’de ilk ezanı okumuştur. Hz. Muhammed vefat edince Şam’a yerleşmiş ve orada 641 yılında vefat etmiştir. Ehl-i Beyt mezarı olarak bilinen, Dimask’taki Bab’üs Sağır mezarlığına defnedilmiştir. Ülkemizde bir çok makamı vardır. En bilineni Tarsus’dadır.

Ziyaret Nedeni: Bilal-i Habeş Ziyaretine gelenler çoğunlukla çocuk sahibi olmak isteyenler, çeşitli hastalıklara şifa aramak isteyenler, salı günleri ziyaret etmektedir. Kurban adağında bulunurlar, günlük yakarlar, lokma ve şeker dağıtırlar, mevlüt okuturlar.

Menkıbeler: Bilal-i Habeş Ziyareti bir makamdır. Nurun indiğini ya rüyada ya da normal zamanda gören kişi, nur inen yere türbe yapılması gerektiğine inanmaktadır. Çevresindeki kişileri de bu inanca ortak edince nur indiğine inanılan yere türbe yapılmaktadır. Nurun indiği zamanlarda, nur indiğini gören ya da nurun indiğini bilen kişi, rüyasında inen nurun kim olduğunu görürse, bu ziyarete onun adı verilmektedir. Nurun türbesini yapmasını isteyen kişiye ışık halinde görüldüğüne inanılmaktadır.

Kaynakça: Yrd.Doç.Dr.Nilgün Çıblak – Çukurova’da Halk Hekimliği ve İlgili Uygulamalarda Eski Türk İnançlarının Etkileri / Prof.Dr. Erman Artun – Adana’da İnanç Merkezleri ve Bunlara Bağlı Kültür Değerleri / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

13 Ocak 2011 Perşembe

Yoğurt Dede Türbesi / ADANA -Sarıçam -Suluca Beldesi

Türbenin Yeri: Yoğurt Dede’nin türbesi Adana’nın Sarıçam İlçesine bağlı Suluca Beldesi’ndedir. Yoğurt Dede’nin mezarı tek odalı bir evin içindedir.

Yoğurt Dede Kimdir: Gerçek adını bilmediğimiz Yoğurt Dede’nin hangi tarihte yaşadığı hakkında bir bilgi yoktur. Kardeşleri ile birlikte Abdülkadir Geylani tarafından Bağdat’tan Adana yöresine gönderildiği rivayet edilmektedir.
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Ali Dede, Sadık Sultan, Çoban Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır.

Ziyaret Nedeni: Belde halkı bu ziyarete gidip dileklerde bulunmaktadır. Adaklar adanır, kuran okunur, namazlar kılınır. Yemekler yapılıp dağıtılır. Kurbanlar kesilir. Sıkıntısı olanlar, adak adarlar.

Kaynakça: http://www.tr.wikipedia.org/Prof.Dr Erman Artun – Adana Yağmur Yağdırma Törenlerinde “Boğa Dede, Bulut Dede ve Tosun Dede Kültü”

Taylan Köken

12 Ocak 2011 Çarşamba

Cabbar Dede Türbesi / ADANA -Yüreğir -Kütüklü-Belören Köyleri

Türbenin Yeri: Cabbar Dede Türbesi Yüreğir İlçesi Misis Bucağının 20 Km. güneyinde Belören ile Kütüklü Köylerinin arasında, Cebeli Nur Dağlarının eteğinde, Sultan Söğüt denen mevkide meşe ağaçlarının arasındadır.

Cabbar Dede Kimdir: Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Cabbar Dede’nin 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Kâdiriyye tarikatına mensuptur. Halk arasında mütevazı bir yaşamı seçen Cabbar Dede, Adana çevresinde bir çok kişiye isim babalığı yapmıştır.  
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Bulamaç Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Dede ve Sultan Abla’dır.

Türbenin Durumu: Türbenin bitişiğinde camisi de mevcuttur. 40-50 kişinin aynı anda namaz kıldığı bu tarihi caminin kuzey tarafında bulunan küçük bir kapıdan camiye bitişik olan türbeye geçilir. Mezarın her tarafı beton ile sıvanmıştır. Mezarın üzerinde bir kol girecek kadar bir delik vardır. Yan tarafında dört ayrı mezar daha bulunmaktadır. Bu mezarların türbedarların mezarı olduğu söylenmektedir. Çıkış kapısının önünde mezarlar vardır. Burada ayrıca bir dilek taşı da mevcuttur.

Cabbar Dede Türbesi
Ziyaret Nedeni: Özellikle çocuğu olmayanların ziyaret ettiği bilinmektedir. Ayrıca, hasta olanlar, dileği olanlar, sıtmaya tutulanlar ve deliler şifa için türbeye getirilir.
Ziyaretçiler gözlerini kapatarak dilek taşının üzerine çıkarak dua okumaktadır. Ziyaretçi gözlerini açtığında saat yönünde döndüğünü görürse dileğinin olacağına inanılmaktadır. Ziyaretçiler türbede adak olarak mum yakmakta, Kur'an okumakta ya da okutmakta, mevlit okutmakta, kurban kestirmektedirler.

Menkıbeler: 1-) Sultan Dördüncü Murâd Han, Bağdat seferine giderken, Ceyhan Nehri üzerindeki tarihi Misis Köprüsünü geçip Havrâniye köyüne geldiği zaman; "Bu yörede Cabbar Dede diye meşhur bir zat olduğunu işitiriz. Çağırın gelsin, kendisiyle görüşmek dileriz." dedi. Görevliler gidip Sultanın emrini bildirdiler. Cabbar Dede, Sultanın emrini alır almaz atına binerek huzuruna gelir. Huzura gelen Cabbar Dede'nin atının kaplan, elindeki kamçının da kara yılan olduğunu gördüler. O zamana kadar Cabbar Dede'nin üstünlüğünü kabul etmeyenler ise, gördükleri bu keramet karşısında pişman oldular. Sultan Dördüncü Murâd Han, Cabbâr Dede'ye; "Bağdat'ın fethi bana müyesser olacak mı?" diye sordu. Cabbar Dede cevabında; "Haşmetlü padişahım! Havraniye köyünde Genç Osman isminde bir delikanlı vardır. Onu da götürürsen, Bağdat geri alınacaktır". Sultan Dördüncü Murâd Han, Genç Osman'ı sefere götürdü. Böylece Bağdat fetih olundu.

2-) Cabbar Dede'nin büyüklüğünü anlayamayan, onun devlet adamları ve diğer insanlar yanındaki itibarını çekemeyen bazı kimseler; "Cabbar Dede'nin koyunları ekinlerimizi yiyerek zarar veriyor." diye, zamanın Misis Zaptiye Karakol Kumandanına şikâyet ettiler. (Aynı hikayenin başka bir biçiminde ise Mısır’ı fethe çıkan Yavuz Sultan Selim’e şikayette bulunulur.)  Karakol kumandanı, iki zaptiye göndererek Cabbar Dede'yi getirmelerini emretti. Zaptiyeler, Cabbar Dede'nin dergâhına varıp, hakkında şikâyet olduğundan bahisle kumandanın kendisini istediğini bildirdiler. Cabbar Dede, zaptiyelere güler yüz ve hoş bir edayla; "Evlatlarım! Siz gidin ben kısa zaman içinde geliyorum." dedi. Zaptiyeler onun yanından ayrıldıktan kısa bir zaman sonra Ceyhan Irmağının kenarına gitti. Seccadesini ırmak üzerine atıp üstüne oturarak kısa bir zaman içinde karşı tarafta bulunan Zaptiye Karakoluna ulaştı. ( Yavuz Sultan Selim versiyonunda ise; Cabbar Dede de geyiğine biner, eline de asası olan yılanı alır ve yola çıkar. Atlılardan önce Misis'e varır.)  Köprüden geçerek gelen zaptiyeler, Cabbar Dede'nin kendilerinden önce geldiğini görünce hayret edip, büyük bir veli olduğunu anladılar. Zaptiye Karakol Kumandanı, Cabbâr Dede'ye; "Köylüler senden şikâyetçi. Koyunlarına köylünün ekinlerini yediriyormuşsun. Onlara zarar veriyormuşsun, aslı var mı?" dedi. Cabbâr Dede, Kumandana; "İki asker gönder, koyunlarımı onların ekin tarlasına sürsünler. Eğer ekini yerlerse suçlu olduğumu kabul edeceğim." dedi. Bunun üzerine kumandanın vazifelendirdiği iki zaptiye, Cabbar Dede'nin dergâhının yanına gitti. Koyunlarını o civardaki köylülerin ekin tarlalarına sürdüler. Fakat hiç bir koyunun başkalarına ait olan bu tarlalardaki ekin ve otları yemediğini, Cabbar Dede'ye ait olan tarla ve otlağa sürdükleri zaman ekin ve otları yediklerini gördüler. Tekrar karakola gelip olanları kumandanlarına anlattılar. Kumandan, Cabbar Dede'nin iftiraya uğradığını hükmedip, köylüleri azarladı. Cahil köylülerin bu hareketlerine üzülen Cabbar Dede, köylülere hitaben; "Mahsulünüz bol olsun, fakat bereketi olmasın." diye dua etti.

3-) Cabbar Dede'nin hayatı boyunca birçok hâl ve kerametleri görüldüğü gibi, vefat ettikten sonra da görülmüştür. Bir Ermeni, Cabbar Dede'nin türbesinin karşısından yüklü olan kağnı arabasıyla gidiyordu. Kağnısı çamura saplandı. Bir hayli uğraşmasına rağmen çabaları boşa çıktı ve bir türlü kurtaramadı. Kendi kendine; "Müslümanlar darda kaldıkları zaman; "Yetiş ya Abdülkâdir Geylânî!" diyorlar. Bir de ben çağırayım." dedi ve; "Yetiş ya Abdülkâdir Geylânî!" diye seslendi. Bu sırada Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin ruhaniyeti belirerek Ermeniyi ve kağnısını bataklıktan kurtardı. Ermeniye yönelerek; "Bizi Bağdat'tan buraya kadar yoracağına, işte şu karşıda Cabbar Dede var. Çağırsan hemen yetişir, sizi kurtarırdı." buyurdu. Zaman zaman darda kalanların imdadına yetişen Cabbar Dede'nin türbesinin üzerine büyük bir nur indiği ve geceleri türbesinde Kur'ân-ı kerîm okunduğu nakledilmektedir.

4-) Bir gün Cabbar Dede koyunlarını sağdıktan sonra, mendilinin içine süt koyup kardeşi Ali Dede’nin yanına gelir. Cabbar Dede kardeşinin dükkanda bir bayanın ayakkabı ölçüsünü aldığını görmüş. Kadının çıplak topuğuna Cabbar Dede’nin gözü kayınca, askıda olan mendildeki süt akmaya başlar. Bu durumu gören kardeşi Ali Dede Cabbar Dede’ye “Cabbar, Cabbar!” diye seslenmiş. Cabbar Dede içine düşmüş olduğu durumdan çok utanmış. Müşteri gidince Ali Dede kardeşine sarılıp ne oldun böyle Cabbar diye sorar. Cabbar Dede cevaplar: “Kardeşim bana bundan sonra şehir hayatı haramdır. Benim gözlerim ayıpta, günahta iken sen beni uyardın. Doğru yolu gösterdin. Ben şehirde olduğum sürece günaha girmek istemem, ben insanlardan uzakta olmaya alıştım” diyerek köyüne döner.   

Kaynakça: Prof. Dr. Erman Artun- Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / Abdülkadir Kaçar, Çukurova Evliyaları, Ufuk Yayıncılık, Adana, 1989 / Yrd.Doç.Dr. Nilgün Çıblak – Çukurova’da Halk Hekimliği ve İlgili Uygulamalarda Eski Türk İnançlarının İzleri / Kutlu Özen- Adana Yöresi Üç Adak Yeri (1999) / Hatice Özcan – Halkın Çoban Dede’den Beklentilerinin Psikolojik Nedenleri (2007)

Taylan Köken

10 Ocak 2011 Pazartesi

Tosun Dede Türbesi / ADANA -Yüreğir -Paşa-Çanakçı Köyleri

Türbenin Yeri: Adana İli Yüreğir İlçesi Tosun Dede Ziyareti, Paşa Köyü ile Çanakçı Köyü arasındadır.

Tosun Dede Kimdir: Tosun Dede daha sağlığında kuraklık olduğunda köylülere "Toplanın, para toplayıp dana kesin. Allah'a dua edin" dermiş. Köylüler Tosun Dede’nin dediğini yapınca yağmur yağarmış. Öldüğünde türbesi yapılmış.
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır.
Tosun Dede, Boğa Dede ve Bulut Dede mahalli velilerdir. Bunların yağmur yağdırma kerametlerine bağlı çeşitli inanç pratik ve efsaneler oluşmuştur. Mezarları, türbeleri, kendilerine ait eşyaların olması, yağmur yağdırma dileklerini gerçekleştirdiklerine inanılması, adak kurban olması, adlarının geçtiği dua ve benzeri sözlerin olması, adlarına türbe ve ziyaret yeri yaptırılması, etraflarında efsanelerin oluşturulması onları bir kült haline getirmiştir. Adana yağmur duası törenlerinde İslamiyet öncesi inanç motifleri ve kurban ritüel kalıntılarıyla, atalar kültündeki kabir ziyareti ölümden medet umma ile İslamî inançlar iç içedir.

Ziyaret Nedeni: Günümüzde türbesine gidilip dua edilir. Yağmur yağması için ziyaret edilir. Yağmur için dana kurban edilir.

Menkıbeler: 1-) Tosun Dede daha sağlığında kuraklık olduğunda köylülere "Toplanın, para toplayıp dana kesin. Allah'a dua edin" dermiş. Köylüler Tosun Dede’nin dediğini yapınca yağmur yağarmış. Her kuraklık olduğunda Tosun Dede Ziyareti’ne gidilip yağmur dilemek için dua edilir, kurban adanır. Dua ederken duada Tosun Dede’nin adı geçer.

2-) Başka bir kuraklık yılında yağmur duası için para toplanıp tosun alındığını, daha yağmur duasına çıkmadan yağmur yağınca tosunu kesmediklerini, ama sonra aylarca bir damla yağmur düşmediğini söylüyorlar. 

Kaynakça: Prof.Dr. Erman Artun / Adana Yağmur Yağdırma Törenlerinde “Boğa Dede, Bulut Dede ve Tosun Dede Kültü”

Taylan Köken

7 Ocak 2011 Cuma

Bulamaç Dede Türbesi / ADANA -Ceyhan -İsmailiye Köyü

Türbenin Yeri: Bulamaç Dede Türbesi Ceyhan İlçesi İsmailiye Köyü’ndedir.

Bulamaç Dede Kimdir: Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Bulamaç Dede’nin diğer adı Şeyh Abdülrezzak Dede’dir. Kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir.
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Dede ve Sultan Abla’dır.

Türbenin Durumu: 1980 yılında Çalı Dağı’nda bulunan türbesi, İsmailiye Köyü’nün içindeki yeni yerine nakil edilmiştir. Nakil sırasında açılan mezarda cesedinin bozulmadığı söylenmektedir.

Ziyaret Nedeni: Bulamaç Dede’yi çocuğu olmayanlar, çeşitli hastalıklarına derman bulmak için ziyaret ederler. Özellikle felçli hastaların şifa bulduğu söylenmektedir.

Menkıbeler: 1980 yılında Adana Çimento Fabrikasının yakındaki Çalı Dağı'nda bulunan türbenin, fabrikaya gerekli olan toprağın dağdan alınması sonucunda yerinin değiştirilmesine karar verilmiş. Türbenin de hemen yakındaki İsmailiye Köyü'nde daha görkemli yeni bir türbe yapılmış. Nakil edileceği zaman türbeyi yıkıp, sandukayı çıkarmaya geldiklerinde yıkım için çalışan her araç bozulmuş. Eğer araç sahibi ısrar ederse bu defa aracı sürenin başına kötü şeyler gelmeye başlamış. Araçlar devrilmiş, bozulmuş, araç sürücüleri kaza geçirip yaralanmış. Bu olaylar sonunda velinin yerinin değiştirilmesine karşı çıktığına inanılmış. Çalışma bir süre ertelenmiş. O sıralar fabrikaya yeni bir müdür atanmış. Yeni müdür olayı öğrenince Adana'nın sayılan sevilen hocalarını toplamış yedi tane de kurbanlık koyun alarak ziyarete gitmiş. Hocalar Kur'an okumuşlar, kurbanlar kesilmiş. Bundan sonra sanduka açılmış ve Abdurrezzak Dede'nin yüzyıllarca önce gömülen cesedinin hiç bozulmamış olduğu görülmüş. Ziyaret de yeni yapılan türbesine nakledilmiş.

Kaynakça: Prof. Dr. Erman Artun- Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana Yöresindeki Nusayrilerde Yatır-Ziyaret İnancı İle, Ölüm Sonrası Uygulanan Adet, İnanma ve Pratikler.

Taylan Köken

6 Ocak 2011 Perşembe

Bulut Dede Türbesi / ADANA -Seyhan -Ali Dede Mah.

Türbenin Yeri: Bulut Dede ziyareti, Adana İli Seyhan İlçesi Ali Dede Mahallesi'nde Ayakkabıcılar Çarşısı içindedir.

Bulut Dede Kimdir: Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Bulut Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. 17. Yüzyılda Bağdat’tan kardeşleri ile birlikte göç ederek Adana’ya yerleştiği rivayet edilmektedir.
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Ali Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır.
Bulut Dede, Boğa Dede ve Tosun Dede mahalli velilerdir. Bunların yağmur yağdırma kerametlerine bağlı çeşitli inanç pratik ve efsaneler oluşmuştur. Mezarları, türbeleri, kendilerine ait eşyaların olması, yağmur yağdırma dileklerini gerçekleştirdiklerine inanılması, adak kurban olması, adlarının geçtiği dua ve benzeri sözlerin olması, adlarına türbe ve ziyaret yeri yaptırılması, etraflarında efsanelerin oluşturulması onları bir kült haline getirmiştir. Adana yağmur duası törenlerinde İslamiyet öncesi inanç motifleri ve kurban ritüel kalıntılarıyla, atalar kültündeki kabir ziyareti ölümden medet umma ile İslamî inançlar iç içedir.

Türbenin Durumu: Türbenin küçük bir avlusu, bu avluya bakan küçük bir odada da Bulut Dede’nin sandukası vardır. Bakımsızdır.

Ziyaret Nedeni: Halk Bulut Dede’ye yağmur yağdırmak için gelmektedir. Çocuğu olamayanlar ve çeşitli hastalıklarına şifa aramak için de ziyaret edilir. Türbenin bahçesinde bir adak ağacı vardır, yeşil ve beyaz bezler bağlanır. Genelde mahalle sakinlerinin ziyaret ettiği Bulut Dede’ye mum adağı da yapılır.
Yağmur duası için Bulut Dede ziyaretine gidilir. Yağmur yağdırma için adak adanır. Dilek gerçekleşirse yiyecek dağıtılır. Bulut Dede'nin mezarında Nasr duası okunur. Ağaçlara oyuncak salıncaklar yapılarak, bu salıncaklarda oyuncak bebekler sallanır. Bebekler sallanırken şu sözler tekrarlanır.
Allah’ım bize rızkımızı ver
Yağmuru yağdır
Bize sulu sulu yağmuru
Vermekten eksik olma

Yağmur duasına katılanlar "Biz buraya geldik sığındık, sen bizim dileklerimizi Allah'tan iste" derler.

Menkıbeler: Kaynak kişiler türbenin bulunduğu yere bulut şeklinde nur indiğini bu nedenle buraya türbe yapıldığını söylüyorlar. Bulut Dede’nin üzerinde çok sıcak havalarda gölge yapsın diye üstünde bir bulut gezermiş.

Kaynakça: Prof.Dr.Erman Artun - Adana'da İnanç Merkezleri ve Bunlara Bağlı Kültür Değerleri / Prof.Dr. Erman Artun - Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

5 Ocak 2011 Çarşamba

Boğa Dede Türbesi / ADANA -Sarıçam -Suluca Köyü

Türbenin Yeri: Boğa Dede’nin mezarı Adana İli Sarıçam İlçesi Suluca Köyündedir. Bugün çiftçilik yaptığı ve değneğini diktiği ağaçlık mezar yeri kabul edilip yağmur yağdırma törenleri bu ağaçların altında yapılmaktadır. Boğa Dede ziyareti Adana Organize Sanayi Bölgesi sınırlan içinde kalmıştır.

Boğa Dede Kimdir: Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Boğa Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. Boğa Dede’nin Misis yöresinde çiftçilik yaptığı rivayet edilmektedir.

Boğa Dede, Bulut Dede ve Tosun Dede mahalli velidirler. Bunların yağmur yağdırma kerametlerine bağlı çeşitli inanç pratik ve efsaneler oluşmuştur. Mezarları, türbeleri, kendilerine ait eşyaların olması, yağmur yağdırma dileklerini gerçekleştirdiklerine inanılması, adak kurban edilmesi, adlarının geçtiği dua ve benzeri sözlerin olması, adlarına türbe ve ziyaret yeri yaptırılması, etraflarında efsanelerin oluşturulması onları bir kült haline getirmiştir. Adana yağmur duası törenlerinde İslamiyet öncesi inanç motifleri ve kurban ritüel kalıntılarıyla, atalar kültündeki kabir ziyareti ölümden medet umma ile İslamî inançlar iç içedir.

Türbenin Durumu: Boğa Dede’nin bir türbesi yoktur. Mezarı eski ağaçlarla çevrili açık ziyaret yeridir.

Ziyaret Nedeni: Halk Boğa Dede’ye yağmur yağdırmak için gelmektedir. Yağmur yağması için Boğa Dede’ye boğa kurban edilir. Boğa kesildikten sonra mezarın etrafında yedi defa dönülür.

Menkıbeler: 1-) Misis'te çiftçilik yapan Boğa Dede, tek boğayla tarlaya gidip bir çift boğanın süreceği yer kadar sürermiş. Boğa Dede, tek boğayla çift sürerken yabandan gelen bir geyik boğanın yanındaki çiftin diğer koşumuna girip tarlayı sürmesine yardım edermiş. Köylüler bu olayın nasıl olduğuna akıl erdiremezler. Boğa Dede’yi takip etmeğe karar verirler. Takibin sonucunda boğanın diğer koşumuna geyiğin gelip koşulduğuna şahit olurlar. Bu arada Boğa Dede köylülerin geyiği gördüğünü fark eder. Bunun üzerine hayvanları sürmekte kullandığı değneğini toprağa diker. Ve ortadan kaybolur. Bir daha onu gören olmaz. Boğa Dede'nin diktiği değneğin yeşerip ulu bir ağaç olduğunu, etrafının da zamanla ağaçlık alana dönüştüğü söylenmektedir.

2-) Köylüler Boğa Dede adı verilen ziyarete başlarında imam olmak üzere arabalarla ve traktörlerle giderler. Ziyarete gidilince abdest alınır. İki rekât namaz kılınır. Kasap boğayı keser. Etin bir kısmıyla kazanda pilav pişer, bir kısmıyla da ayrı ayrı götürülen odunlarla kebap pişirilir. Topluca yenir. 1994 yılı nisan ayında Suluca, Yakapınar, Geçitli beldeleri mevsimin kurak geçmesi üzerine toplanarak yağmur duasına çıktılar. Boğa Dede'ye üç boğa kurban ettiler. Dua sonrası 20 gün süren yağış oldu. Halk yağmurları bu kurban olayına bağlıyor. Boğa Dede yağmur yağdırma törenine bütün köy halkının katılması beklenir, aksi halde yağmur yağmayacağına inanılır.

3-) Kurban edilen boğanın bıçak altına kendi kendine de yattığı rivayet edilir.

Kaynakça: Prof.Dr.Erman Artun - Adana'da İnanç Merkezleri ve Bunlara Bağlı Kültür Değerleri / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu.

Taylan Köken

4 Ocak 2011 Salı

Ali Dede Türbesi / ADANA -Seyhan -Ali Dede Mah.

Türbenin Yeri: Ali Dede Türbesi Adana’da Ali Dede Mahallesinde Ali Dede Camisinin içinde türbesi yer almaktadır.

Ali Dede Kimdir: Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Ali Dede’nin kardeşlerinin yaşadığı dönem nedeni ile 16.-17. Yüzyıl civarında yaşadığı sanılmaktadır. Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Menkıbelerde bahsedilen Ali Dede’nin Adana’da ayakkabıcılık ile geçindiği söylenmektedir.
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Durhasan Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Bulamaç Dede ve Sultan Abla’dır.

Türbenin Durumu: Ali Dede mescidi 1704’de Urfa Valisi Mehmet Paşa tarafından Ali Dede adına yaptırılmıştır. Ali Dede vefat edince camiye türbesi yapılarak defnedilmiştir. Mescid 1952 yılında yapılan onarımında batı duvarları yıkılmış yanına bir kemer ve bir yapı yapılarak büyütülmüştür. Kare biçiminde küçük bir kubbesi vardır

Ziyaret Nedeni: Ali Dede’yi çeşitli hastalıklarına derman bulmak için ziyaret ederler. Adak olarak mum yakılmaktadır.

Menkıbeler: 1-) Ali Dede, Adana’da yaşar, geçimini ayakkabı imalatı ile sağlarmış. Kardeşi Çoban Dede dağda yaşar geçimini hayvancılıkla sağlarmış. Bir gün Çoban Dede koyunlarını sağdıktan sonra, sütü bir mendilin içine koyup kardeşi Ali Dede’nin ziyaretine gider. Çoban Dede kardeşinin yanına gelince onun bir kadının ayakkabı ölçüsünü aldığını görür. Ali Dede kadınlarının çıplak topuklarına bakınca, kerameti sona ermiş ve mendildeki süt akmaya başlamış. Bu durumu gören Ali Dede kardeşine seslenmiş: “Sen git dağda çobanlık etmeye devam et! Dağda koyunların içinde keramet sahibi olmak kolay, zor olan insanların içinde keramet sahibi olmaktır.
2-) Benzer bir hikaye de kardeşi Cabbar Dede hakkındadır. Bir gün Cabbar Dede koyunlarını sağdıktan sonra, mendilinin içine süt koyup kardeşi Ali Dede’nin yanına gelir. Cabbar Dede kardeşinin dükkanda bir bayanın ayakkabı ölçüsünü aldığını görmüş. Kadının çıplak topuğuna Cabbar Dede’nin gözü kayınca, askıda olan mendildeki süt akmaya başlar. Bu durumu gören kardeşi Ali Dede Cabbar Dede’ye “Cabbar, Cabbar!” diye seslenmiş. Cabbar Dede içine düşmüş olduğu durumdan çok utanmış. Müşteri gidince Ali Dede kardeşine sarılıp ne oldun böyle Cabbar diye sorar. Cabbar Dede cevaplar: “Kardeşim bana bundan sonra şehir hayatı haramdır. Benim gözlerim ayıpta, günahta iken sen beni uyardın. Doğru yolu gösterdin. Ben şehirde olduğum sürece günaha girmek istemem, ben insanlardan uzakta olmaya alıştım” diyerek köyüne döner.
3-) Bulunduğu mahalleye de adını veren Ali Dede ile ilgili olayı, yaşadığına inanan kişinin anlattığı efsaneye göre Ali Dede, her sabah kadını uyandırıp birlikte abdest alırlarmış, ardından Ali Dede önde kadın arkada namaz kılarlarmış. Ekonomik durumu çok kötü olan kadının eşi ziyaretin yanına taşındıktan kısa bir süre sonra iyi bir iş bulup çalışmaya başlamış ve ev satın almışlar.

Kaynakça: Hatice Özcan – Halkın Çoban Dede’den Beklentilerinin Psikolojik Nedenleri (2007) / Kutlu Özen – Adana Yöresindeki Üç Adak Yeri / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu

Taylan Köken

3 Ocak 2011 Pazartesi

Durhasan Dede Türbesi / ADANA -Ceyhan -Durhasandede Köyü

Türbenin Yeri: Durhasan Dede Türbesi Adana İli Ceyhan İlçesine bağlı Durhasandede Köyündedir.
Durhasan Dede Türbesi
Durhasan Dede Türbesi
Durhasan Dede Kimdir: Tahtacı Alevilerinin Yanyatır Ocağı’nın piridir ve Bağdat’tan gelmiştir. Babasının adı Fevzi olarak bilinmektedir.  Durhasan'lı köylüler (eski adı Evci Köyüdür), alaca nakışlı bir aba giydiklerinden, buranın Tahtacılarına Ala (Alaca) Abalı denilmiştir. Ceyhan’daki tek Bektaşî Türkmen köyüdür. Horasan'a (Meşhed) giderek İmam Rıza'dan şecere almıştır.  
Durhasan Dede Türbesi
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Narlı Dede, Cabbar Dede, Bulut Dede, Çoban Dede, Sadık Dede, Yoğurt Dede, Tosun Dede, Bulamaç Dede, Muhittin Dede, Zilli Dede, Ateş Dede, Ali Dede ve Sultan Abla’dır.  
Durhasan Dede Türbesi
Durhasan Dede Türbe Kitabesi
Türbenin Durumu: Türbe, yuvarlak kubbelidir. Durhasan Dede'nin sandukası kubbenin tam altındadır. Sandukanın etrafı demir parmaklıklarla çevrilidir. Sandukanın üzeri yeşil örtü ve Türk bayrağı ile örtülüdür. Adana Müzesinde bulunan Durhasan Dede hakkındaki iki yazmaya göre, türbe 1720 yıllarında yapılmıştır. 
Durhasan Dede Türbe Kitabesi
Kapısı üzerindeki Celi Sülüs hatla mermer üzerine dört satır olarak yazılmış kitabesinden H. 1287 / 1870-1871 yılında Yanyatıroğullarından Abidin Efendi tarafından tamir ettirildiğini öğreniyoruz. Durhasan Dede'nin bir adı da "Yanyatır"dır. Kapı sundurması altındaki eşikte görülen kazayağı simgesi, Yanyatır Tahtacılarının damgasıdır.
Durhasan Dede Türbesi
Ziyaret Nedeni: Durhasan Dede'ye çocuğu olmayanlar, bahtını açtırmak isteyenler, hasta olanlarla her türlü sıkıntısı olan insanlar çare bulmak için gelmektedirler. Sandukanın ayak ucunda bulunan açıklıktan toprak alınıp suya karıştırılarak içilmektedir. Adak olarak da kurban kesilmekte, mum yakılmakta, bahçede bulunan ağaçlara çaputlar, bezler bağlanmakta ve mevlüt okutulmaktadır.
Durhasan Dede Türbesi
Menkıbeler: 1-) Her fani gibi Durhasan Dede'de vefat eder. Tabutu mezarlığa doğru götürülürken, Kabaağaç tepesinde tabuttan bir ses yükselir: "Durun!" . Tabutu omuzlarından indirirler ve Dede'yi oracığa defnederler. Bu olaydan sonra Hasan Dede'nin adı Durhasan Dede olur.
Durhasan Dede Sandukası
2-) Durhasan Dede’nin Kıbrıs Barış Harekatı’nda türbesinin üzerinde geceleri yeşil bir ışık göğe yükselir. Halk bu durumu erenin savaşa katılması olarak yorumlar.
Durhasan Dede Sandukası
3-) Durhasan Dede’nin yaşadığı yıllarda Çukurova’da büyük bir kuraklık hâsıl olur. Durhasan Dede’ye yağmur için gelen halk onunla birlikte yağmur duasına çıkar. Dualar sonucu yağmur yağınca Adana halkı Durhasan Dede’ye daha çok saygı göstermeye başlar.   
Durhasan Dede Sandukası
Kaynakça: Prof. Dr. Erman Artun- Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / Abdülkadir Kaçar, Çukurova Evliyaları, Ufuk Yayıncılık, Adana, 1989 / Facebook-Durhasan Dede Türbesi /  http://www.tahtacidernekleri.com/
Taylan Köken