Hani Baba Türbesinin Girişi |
Hani Baba Türbe ve Camii |
Ahmed-i Hani Kimdir: Hani Baba ve Molla Ahmed olarak da anılan Ahmed-i Hani 1651 yılında Hakkari’nin
Han Köyünde doğmuş olduğundan veya Hani aşiretinden olduğundan dolayı Hani
lakabıyla anılmıştır. Babasının adı İlyas’tır. 14 yaşında yazarlığa başlamış ve
sevilen sayılan bir âlim olmuştur. Bağdat, Musul’dan sonra Doğubayazıt’a gelip
buradaki medresede müderrislik ve İshakpaşa Sarayında kâtiplik yapmıştır. Eserlerini
Kürtçe yazmıştır. En meşhur eseri Mem ü Zin’dir. Memozin; Emir Zeynettin’in güzel
kızları Zin ve Sti’nin, Mem ve Tajdin’e olan aşklarının anlatıldığı şiir
şeklinde yazılmış destandır. 1707 yılında vefat etmiştir.
Diğer eserleri: Akâid-i Molla Ahmed, Siheben, Şekarat-ı Mevt ve Mevlüt’tür.
Türbenin Durumu: Türbe İshakpaşa Sarayının arkasında, camiye
bitişiktir. Cami ve türbe yöresel kesme taşlardan inşa edilmiştir.
Ziyaret Nedeni: Değişik dilekler ve istekler için yoğun olarak
ziyaret edilmektedir.
Menkıbeler: 1-) Ahmed-i Hani
görüştüğü kişilerle konuşmadan önce içinden geçenleri bilirmiş.
2-) Hani Baba öleceği zaman, hocası Rüstem’e “Ölünce
beni yıkayıp, bırakın” der. Ölünce Hani yıkanır ve cesedi camide bırakılır. Ertesi
sabah geldiklerinde cesedin mezara defnedildiği görülür.
3-) Başka bir rivayete göre Hani Baba “Bir gün,
caminin kıble duvarında çatlak görürseniz şehri terk edin” der. Bir süre sonra
dediği yerde çatlak oluşur ve 6 ay sonra da Ruslar şehri istila eder.
Kaynakça: Evliyalar
Ansiklopedisi – Türkiye Gazetesi -Cilt.6 -1992 / Nihat Aytürk-Bayram Altan –Türkiye’de
Dini Ziyaret Yerleri –Altanoğlu -1992.
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder