Türbenin Yeri: Pirce Alaaddin Türbesi, Antalya İli, Alanya İlçesi, Şıhlar
(Köyü) Mahallesi merkezinde caminin yakınındadır.
Pirce Alaaddin Kimdir: Pirce Alaaddin Horasan’dan bölgeye gelen Sucu İbrahim’in tek oğludur. Bu yüzden Birce Alaaddin olarak anılmıştır.
Keramet göstermeye başlayınca Pirce
Alaaddin olarak anılmaya başlamıştır. 1638/39 yıllarında bölgeye gelen
Evliya Çelebi evliyayı Pirce Alaüddin
Sultan olarak anmakta ve cami, medrese, türbe ve tekkeden oluşan külliyeden
bahsetmektedir. Demek ki, Pirce Alaaddin
bu tarihten önce yaşamıştır.
Türbenin Durumu: Türbe tek kubbeli olup, yanında ibadet için mescit
yapılmıştır. Türbe içinde Pirce Alaaddin’in sandukası haricinde ailesine ait
küçüklü büyüklü 6 adet daha mezar bulunmaktadır. Sandukaya dayalı Evliya’nın
asası bulunmaktadır.
Ziyaret Nedeni: Pirce Sultan her türlü rahatsızlık için ziyaret
edilmektedir. İşi ters gidenler, bir rahatsızlığı olan, dileği olan ve çocuğu
olmayanlar türbeyi ziyaret eder.
Çocuğu olmayan kadın asasının
üzerinden su akıtır. Akan suyu asanın ucundan alıp içtiği takdirde çocuğu
olacağına inanılmaktadır.
Menkıbeler: 1-) Pirce Alaaddin hakkında
anlatılan bir menkıbeye Sayın Metin Türktaş’ın değerli araştırmasından buraya
aynen aktarmayı uygun gördük.
Pirce Alaaddin'in annesi ekmek yapıyormuş. Alaaddin, evin tek çocuğu
olduğundan annesine yardım edip, onun yaptığı ekmekleri pişiriyormuş. Ekmek
pişirirken, Koç Davut (Koş Davut)
ismiyle anılan yerde ( bu köye yirmi kilometre uzaklıkta ) tahtacının katırı
dereye uçmuş ve tahtacı, "Yetiş ya Pirce Alaaddin!" diye bağırmış.
Bunu hisseden Pirce Alaaddin, gidip katırı kurtarmış. Geri döndüğünde bıraktığı
ekmek yanmak üzereymiş. Annesi kızıp bağırınca, Pirce Alaaddin durumu anlatmış.
Annesi buna inanmayınca, Pirce Alaaddin sırtındaki, katırın ayak izini annesine
göstererek, söylediğinin doğruluğunu ispat etmiş. Bunun üzerine annesi,
"eğer benden önce ölürsen, üstüne türbe yaptıracağım; senin türbenin
damlası hiç kurumasın" diye dua etmiş. Gerçekten de şu anda türbenin
tavanı yaz kış daima damlamaktadır.
2-) Yine aynı yapıttan başka bir menkıbeyi aynen aktarıyorum:
Bayram gününden bir gün önce köyde kalan Pirce Alaaddin ile annesi
helva yapmışlar. Helvayı yerlerken annesi, "ah şimdi baban da şimdi burada
olsaydı, bu helvayı çok severdi" diye söylenmiş. Bunu duyan Pirce,
annesine helvada bir tasını ayırmasını ve hemen babasına götüreceğini söylemiş.
Annesi karşı çıksa da, Pirce Alaaddin helvayı tasa doldurtarak ortadan
kaybolmuş. Akşama doğru eve dönen Pirce Alaaddin, annesine, babasının helvayı
çok sevdiğini ve kendisine selam gönderdiğini söylemiş. Annesi helva götürdüğü
tasın nerede olduğunu sorunca, oğlan; "onu babam dönüşte getirecek,
gelince sorarsın" demiş. Kadının kocası Hac'dan dönünce tası eşine teslim
etmiş ve gönderdiği sıcak helva için de teşekkür etmiş.
3-) Pirce Alaaddin’in Kıbrıs Savaşında asasını alarak 3 gün ortadan
kaybolup savaşa katıldığı anlatılmaktadır. Yine türbe yakınında çeşme evliyanın
su sızan bir yere asasıyla dokunmasıyla gür su çıkmasıyla günümüze kadar
gelmiştir. Buradan çıkan su hiç kurumamıştır.
Kaynak: Metin Türktaş –Alanya ve Köylerindeki Türbe Yatır ve Adak
Yerleri -1997
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder