Türbenin Yeri: Şeyh Ali Semerkandi Türbesi, Ankara İli Çamlıdere
İlçesi merkezinde Körler Mahallesindedir.
|
Şeyh Ali Semerkandi Türbesi |
|
Türbe Girişi |
Şeyh Ali Semerkandi Kimdir: Şeyh
Aliyyüssemerkandi, Şeyh Ali gibi isimlerle de anılan Şeyh Anadolu’muzun
büyük manevi liderlerinden biridir. Osmanlı’nın kuruluş döneminde Anadolu’da
yaşamış olan Şeyh Ali 1320 yılında İsfahan’da doğdu. Babasının ismi Yahya olup,
soyu Hz. Ömer’e kadar dayanmaktadır. Şeyh Ali Mekke, Medine, Şam, Kudüs, Irak, Semerkand
ve Çamlıdere’de gibi birçok yerde bulundu. Çamlıdere’ye gelen Şeyh Ali buranın
adının Şeyhler olmasına sağlar. Burada kurduğu tekkesinde ilim ve irfanını bir
ışık gibi yayar. 1457 yılında Çamlıdere’de vefat eder. Şeyh Ali Semerkandi Hazretleriyle ilgili detaylı bilgiye ve görsel malzemeye ismiyle kurulan siteyi takip ederek ulaşabilirsiniz.
|
Şeyh Ali Semerkandi Sandukası |
Türbenin Durumu: Türbe yığma ve kesme taştan inşa edilmiştir. Çatı
kiremittendir. Girişin karşısındaki büyükçe sanduka Şeyhe aittir. Ayrıca
girişin sağında yedi, solunda üç adet olmak üzere toplam on sanduka Ali
Semerkandi’nin müritlerine aittir. Vakıflar tarafından restore edilmiştir.
Koruma Kurulu kararıyla 1990 yılında 1. Derece Anıt Eser olarak
tescillenmiştir.
Türbe bir külliyenin parçasıdır.
Ziyaret Nedeni: Çamlıdere’nin manevi lideri olan bu büyük zat
özellikle hayır duası için ziyaret edilmektedir.
Menkıbeler: 1-) Şeyh Ali Semerkandi Medine’de Peygamberimizin
mezarında yedi sene türbedarlık yapar. Bir gece rüyasında Hz. Fatıma validemizi
görür. Onun muştulaması üzerine peygamberimizin mezarı başına geçer ve bekler.
Hz. Muhammed ona görünerek, Ali’yi “Manevi Evladı” kabul ettiğini, “Öyle bir
beldeye git ki, fakirlikten beni ziyaret edemeyenler seni ziyaret etsin” emrini
buyurmuştur. Bunun üzerine Anadolu'ya geçer ve Çamlıdere'ye yerleşir.
2-) Ali Semerkandi kırda öküzleri
otlatırken bir kurt öküzlerden birine musallat olmuş. Ali Semerkandi kurda
seslenmiş. “Bu hayvanı niye yiyorsun?” diye, Kurt dile gelmiş, “Bu benim kısmetim”
diye… Ali Semerkandi “Bana bir gece müsaade et sahibine haber vereyim, sonra
ahrette yakama yapışmasın” demiş kurda. Kurt da razı olmuş. Ali Semerkandi
akşam malın sahibine haber vermiş, sahibi durumu anlamamış ve “Olmaz öyle şey”
demiş. Ertesi gün öküzünü yine sürüye katmış. Kurt gelmiş ve öküzü istemiş, Ali
Semerkandi derisini parçalamaması karşılığında izin vermiş. Akşam olunca öküzün
sahibine derisini götürünce sahibi Ali Semerkandi’yi suçlamış ve kadıya gitmiş.
Kadıya durumu aynen anlatan Ali Semerkandi’ye kadı şahidin var mı diye sormuş.
Ali “Şahidim orada bulunan ağaçlar ve kayalardır” der. Der demesine de, bu laf
biter bitmez gündüz bulunduğu yerden büyük bir gürültü kopar, kadının olduğu
yere ağaçlar ve kayalar kopup gelmektedir. Herkes korkudan kaçar. Bunun üzerine
Ali Semerkandi bir kez daha büyüklüğünü gösterir ve “Ey kayalar ve ağaçlar!
Olduğunuz yerde durun!” diye emir buyurunca ağaçlar ve kayalar durur. Bu keramet sahibi kişiye herkes
intisap eder.
|
Sığırcık Suyu |
|
Suyun Çıktığı Kuyu |
3-) Bir yaz günü ekinler
olgunlaşmış, hasat vakti yaklaşmıştır. Kadınlar yavaş yavaş tarlalardaki
ekinleri biçmektedir. Hayvanlarıyla o bölgeye gelen Şeyh susar. Etrafta hiç su
kaynağı yoktur. Asasını toprağa vurunca orada bir gür kaynak peyda olur. Fakat su çok bol çıkınca ekinlere zarar verecek diye kadınlar feryad figan ederler. Bunu üzerine
Şeyh “Ey mübarek su, ne çıktığın belli olsun, ne aktığın” deyince su bir kuyu
gibi olur. İşte bu su meşhur “Sığırcık Suyu"dur.
Birçok yerde ekinlere musallat
olan çekirge sürüleri kovmak için bu su kullanılır. Çekirgeler tarlaları istila
edince bu su tarlaların etrafına dökülünce çekirgeler kaçar. Başka bir
menkıbeye göre bir kabın içine koyulunca o bölgeye sığırcık sürüleri gelir ve
çekirgeleri yerler.
Günümüzde Sığırcık Suyu’nun
çıktığı yer Karabük İli, Eskipazar İlçesi, Sadeyaka köyünde yeni yapılan bir
caminin içindedir. Sığırcık Suyu’nu veya Çekirge
Suyu’nu Sığırcık Şeyhleri olarak Osmanlı Belgelerinde isimleri anılan Şeyh
Ali Semerkandi Hazretlerinin müridleri kullanabilmektedir… Bu imtiyaz ve bilgi
sadece onlara aittir…
Taylan Köken